E-TİCARET FOTOĞRAFI NEDİR?

                                                                        E-TİCARET FOTOĞRAFLARININ ÖZELLİĞİ VE ÖNEMİ

E-ticaret fotoğrafları olarak tanımlanan görseller; tamamen ticari amaçla tasarlanarak yapılan çalışmalardır. Bu tür fotoğraflarda estetik kaygılardan çok ticari amaçların ön planda bulunduğunu dikkaten kaçırmamak gerekir.. Ürünün izleyici (alıcı) tarafından yalın, sade bir tasarımla; düz beyaz vb. bir fon ve zemin üzerinde, bir veya birden çok çekim örneklerin bulunması gerekiyor. Genellikle üç farklı açıdan (daha da fazla olabilir) yapılmış çekimler, alıcının ürünü farklı yön ve açılardan görüp anlamasına, tanımasına ve tercihlerini buna göre yapmasına katkı sağlıyor. 

E-Ticaret fotoğrafının kriterlerini basitçe şöyle sıralayabiliriz:

1- Fotoğraf boyutlarının ortalama boyutları, fotoğrafın kullanıldığı yere göre değişiklik gösteriyor.

 1200x1800 piksel,1500x1500 piksel ve 10.000x10.000 piksel gibi ölçüler kullanılabiliyor. 

2-Fotoğraftaki ürünün kadraj içindeki büyüklüğü %85'den fazla, %65'den küçük olmamalı

3-Tekstil ürünleri dışındaki ürünlerin, tüm ekran ölçülerine uyum sağlaması açısından kare format öneriliyor

4-Beyaz fon ve zemin mutlaka bu görsellerde aranan özellik

5-Fotoğraflarda kesinlikle logo ve/veya fligran olmamalı

6-Fotoğrafın kadrajında çerçeve bulunmamalı

7-Fotoğrafların ön ve arka planları keskin ve net olmalı.

8-Fotoğrafta ürünün dışında dikkat dağıtıcı usnuz (prop*) bulunmamalı.

* Proplar genellikle stilllife çekimlerinde kullanılırlar. E-Ticaret çekimleri için uygun değildirler.

Yalnız sosyal medya alanında değil, ürün fotoğrafçılığını kapsayan her ortamda geçerli olan ilke ve etik şudur ki: çekilen fotoğrafla müşteriye sunulan (satılan)  ürünün her bakımdan birbirinin aynısı olması gerekir. Kullanılacak ışık, makine ayarları, objektif ve çekim sonrası grafik tasarım aşamasındaki uygulamalarda çok dikkatli olunmalı. Örneğin, yanlış yapılan bir beyaz ayarı, ürünün renkleri konusunda müşteriyi yanıltabilir. Öte yandan, ünürü tamamen aydınlatmayan bir ışık sistemi, ürünün yeterince belirgin olmamasına neden olabilir. Gerek satıcının, gerekse fotoğrafçının, çekim aşamasında bu kriterleri yerine getirmeleri gerekiyor. 

İlk bakışta basit gibi görülüp algılanan sosyal medya fotoğrafları, diğer reklam fotoğrafları kadar özen gerektiriyor. Ürünün kompozisyonu düzenlenirken, izleyici (alıcı) ile özdeşleşmek, konuya onların gözlerinden bakmak gerekir. Müşterinin ürüne bakarken eksiklik fark etmemesi, kafasında soru işareti bırakılmaması, başlıca kriterlerdendir.

E-ticaret fotoğraflarında genellikle birden çok örnekler olduğunu belirtmiştik. Kamera açısı birinci pozdan sonra aynı eğri çizgi üzerinde (yükselip alçalmadan) ürünün çevresini dolanmalıdır. Aksi durum, izleyeni yorar ve şaşırtır. Bu fotoğraflarda kullanacağımız ışığın da ürünü çepeçevre sarması gerekir. Ürün üzerinde karanlık nokta kalmamalıdır. Burada noktasal ölçümle yapılacak bir çekimi öneririz. Noktasal ölçüm, arkaplandaki beyazlığa rağmen ünrünün kontrast değerlerinde bozulma olmamasını sağlar. Ölçümün orta gri (%18) bir bölümden alınması koşuluyla. 

Zemin Gerçekten Beyaz mı?

Çekim aşamasının ardından, en az çekim süreci kadar önemli bir çalışma olan grafik tasarım aşaması başlıyor. Bu aşama, bu tür fotoğrafların ne denli önemli olduğunu, en azından bizim bu işleri ne kadar titizlikle ele aldığımızı ortaya koyuyor. Beyaz fon ve zemin üzerinde yapılmasına karşın birçok çekimde zeminin tam olarak beyaz olmadığını, griye çaldığını görürüz. Grafik tasarım burada renklerin ton değerlerini, gerektiğinde ürünü fondan ayırma işlemini, kadrajlamasını ve çözünürlüğünü düzenler ve müşteriye çekimin son aşamasını sunar. Bütün bunlar; sıradan bir işle, profesyonel bir çalışmanın farkını açıkça ortaya koyar. Sizlere sunduğumuz ve sunacağımız hizmetin arkasında böyle bir emek ve çaba vardır. 

Stüdyo Ortamı ve Kamera Özellikleri

Ürün çekimlerinde birçok ışıklandırma yöntemi kullanılabilir. Bunlardan biri paraflaşlardır. Paraflaşlar; tetikleme ile tüm enerjiyi bir anda boşaltırlar. Buradaki ışığın gücü, flaşların üreminde kullanılan teknolojiyle ilgilidir. 400 Wat, 600 wat, 800 wat, 1000 wat ve üzerine doğru giden, farklı markalara ait ürünler bulmak mümkün. Bu tür bir ışık sistemi almak isteyenlere şu soruyu sormak gerekir: "Ne çekeceksiniz?" Eğer genellikle takı, bijuteri,optik vb. küçük boyutlu ürünlerin çekimlerini yapıyorsanız, çok yüksek watlı paraflaşlara gereksiniminiz yok. Bir ürün çadırı bile işinizi görebilir. Bunun yanında, bu tür çekimlerde sürekli ışıklardan da yararlanabilirsiniz. Farklı boyutlarda üretilen ürün çekim çadırları, sizin için küçük bir stüdyo ortamı oluşturabilir. Bu çadırları alırken ışıklı olmasına da dikkat edin. 

Ürün çekimlerinde kullanılacak zemin ve fon da önemlidir. Örneğin, ürün çekim masaları, pleksi üründen üretilmişlerdir ve eğim verilebilir özelliği ile sıfır fon oluşturulabilir. Bu ürünlerin alttan da aydınlatmaya uygun olduğunu hatarlatırım. 

İşlediğimiz konunun en önemli yerindeyiz değerli okurlar. Ürün çekimlerinde kullanılacak makine ve objektifin seçimi, ne tür bir çekim yapacağımıza bağlıdır. Dikkate almamız gereken teknik bilgiler aşağı yukarı şöyledir: 1- Kameramızın çözünürlüğü 2- Sensör boyuktu 3- Objektifimizin çapı ve odak uzunluğıu.

Eğer büyük ölçek reklam fotoğrafları çekecekseniz, orantılı olarak yüksek çözünürlüklü ve full frame bir sensöre sahip makineler gerekiyor. Crop sensörler de rahatlıkla işinize yarayabilir. Zira her şey çözünürlük demek değil. Fazla piksel; fazla nois demektir, unutmayın. Yüksek ISO ayarlarında bu açıkça görülür. Sensörlerle ilgili ayrıntılı bilgi, "Fotoğraf Bilgileri" başlığı altında bulunmaktadır. Biz asıl konumuza dönecek olursak, küçük boyutlu ürünlerin çekiminde orta boy bir lens, yani odak uzunluğu 50 - 60 mm. olan lensler alan derinliğini,kontrol etmenizde önemli bir rol oynar.

Netlik konusu fotoğrafın en temel prensiplerindendir. Konumuz reklam ve tanıtım görselleri olunca, netliğin önemi dehe de artıyor. Netliği belirleyen unsurlardan biri de lensinizin odak uzunluğu ve buna bağlı olarak aaobjektif yapısı içinde bulunan lens sayısıdır. Bu arada, lensinizin odak uzunluğu arttıkça alan derinliği de orantılı olarak azalacaktır, unutmayın. Lens içinde kaç cam bulunuyorsa netlik de aynı oranda ve belli bir ölçüde değer kaybına uğrayacaktır. Zorunlu olmadıkça zoom lensler kullanmamaya gayret edin. Hatırlatmalıyım ki; zoom lensler birden fazla lensler içerir. Böylece, görüntü sensöre ulaşana kadar az da olsa kırılmalar yaşanır, keskinlik kaybolur. Bütün bunlar biraz da kullanılan objektiflerin kalitesiyle ilgili bir durumdur. Ben küçük boyutlu ürünlerin çekiminde prime lensler kullanıyorum. Prime objektiflerde sadece bir lens bulunur. Dolayısıyla görüntü sadece bu lense yansır ve oradan da sensöre düşer. Bu da daha keskin ve net görüntüler elde etmemizi sağlar. Bu lensleri portre çekimlerinde de rahatlıkla kullanabilirsbiniz. 

Prime lenslerin bir iyi yanı da ekonomik, yani ucuz olmalardır. Tabi geniş açılıları saymazsak. Konuyla ilgili olarak şunu da eklemek isterim: Lenslerin odak uzunluğu; objektifin sensöre olan mesafesidir. Bu mesafe uzadıkça alan derinliğiniz de kademeli olarak azalacaktır. Kısaldıkça da arkatcaktır. Arka planın flu olması istendiğinde bu lensler oldukça başarılıdırlar. Ancak alan derinliğine ihtiyacımız ne kadar fazlaysa, lensimizin de odak uzunluğu o kadar kısa olmalıdır. 

Sensör boyutunun da alan derinliği ile yakından ilgisi vardır. Bazı küçük çaplı ürünlerin çekiminde küçük boyutlu kompakt makineler, boylarından büyük işler başarabilir. Çok yüksek maliyetlerin uçuştuğu fotoğraf sektöründe böyle bir ironik durum da söz konusudur.